12 Kasım 2014 Çarşamba

KÜF - ALİ AYDIN




"Başın saolsun!" aslında ne kadar sade gözüken ama derinden vuran bir cümle. He le ki 18 yildir biricik oğlunun varligindan yoksun bir baba icin. Basri'nin küflenmiş acilarinin arabesk bir derlemesi Küf.

 Aslinda diger taraftan içsel aforizmalarina hergun kirbac atan delik desik olmus bir adamin sürüncemeleri. 18 yilldir goremedigi oglunun acisini ama ondan cok akibetini merak eden acılı bir babanin şehirden uzak kucuk bir klubede yalniz hayatindan enstantaneler izlerken, evinin icinde calisan bir rus modeli el radyosu bir de zamani onune katmis kement vuran bir masa saatinin dingin ama ruhsuz eve kattigi gostermelik hayati siniyoruz Basri ile birlikte.

 Öyle ki gunlerini isci olarak calistigi demiryolunda, kendiyle hesaplastigi o karanlik dipsiz yalnizliginda dolasiyor adeta. Her ayin 15'inde standart emniyet mudurlugune oglunu bulmak icin yazdigi mektubu kendi elleriyle verir ve birgun mutlaka bir haber alacak umuduyla işine devam eder Basri.

Bir de kadına kıza duskunluguyle bilinen demiryolunda ayni gorevde calisan Cemil var. Her firsatta Basri ile ugrasan ve onun durumunu tiye alan ayyaş ve işten kaytaran Cemil. Basri icin birsey ifade etmeyen Cemil, adeta asalak gibi Basri'nin etrafinda dolanir ve onun derin acilari uzerinde cocuk gibi oynar. Hayatin agir tarafini sembolize eden Basri ve hafif tarafini anlatan Cemil. Cemil'in öldugunde yaninda olup kılını bile kipirdatamayan Basri, cenazesinde de ayni toklugu gosterecek kadar bitmistir zira ezan okundugunda sırtını cevirdigi aslinda bir anlamda dini itikatlarinin gitgide zayiflamis olmasi degilmidir?

Tanrinin oglunu yillardir ona gostermemesi ve canini ne olursa olsun almamasi akabinde bu dunyaya sıkısıp kalmasi tanrinin sucudur onun gozunde! Ha birde devlet sistemine yaptigi sessiz öz elestirisi de cabasi. Kuf, icinde yasadigi depremleri ve sancilari artik sara nöbetlerine donusmus raylarin ucunda bir hayat yasayan bir babanın sessiz bir agitidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder